14 Ocak 2014 Salı

Okul Günlükleri - I



Kendin Pişir, Kendin Ye - Poğaça

Türk mutfağını işin içine sokmaya karar verdiğim ilk etkinlik okulda; Poğaça ! Hamuru yoğurup /yada Zuzka'ya yoğurtup :) / çocuklara verdik, peyniri rendeledik önlerine koyduk, dedik ki hadi bakalım.





Vee sonuç.. Ben bile bu kadar iyisini beklemiyordum. Çocuklar çok yemese de öğretmenler sevdi. Çayla birlikte iyi gitti :) Tarifi istediler falan neyse ... Master Chef'liğimin ilk adımları böyle atıldı.


 
Bu arada Arthur'un bu fotoğrafını da eklemeden geçmeyeyim. Bulaşık yıkıyor ve tamamen kendi isteğiyle :)

_______________________________________________________________________________

Noel yaklaşırken okulda her sınıf sanırım istisnasız bu kurabiyelerden pişirdi. Sanırım noele özel şeylerden birisi. Kakaoyla falan hazırlanmış hamuru sınıfa getirip hamur gibi açtırdık. Sonra şekiller, fırına at. Bu işlerin böyle kolay olduğunu zannetmezdim. Ama kolaymış. Sınıfa fırın getirebiliyosanız bence herşey mümkün :)



 





______________________________________________________________________________



Noel demişken noel baba'ya da değinmeden geçemeyeceğim. Okulumuzda bir Din öğretmeni var, kendisi her ne kadar Hrıstiyan da olsa takdir ediyorum onu. İşini doğru yapıyor //bence//. Dini günlerle ilgili yaptıkları falan klasikleşmiş ve sonradan uydurulmuş şeyler gibi görünmüyor pek, orjinal birisi ve sanırım işin özüne uygun hareket etmeye çalışıyor.

Örneğin; Noel arifesinde Aziz Mikolaj (Lehçe ismi o, Santa Claus da dedikleri kişi -ki kendisi zamanında Türkiye'de Demre civarında yaşamış, çok iyi ve yardımseverliğiyle bilinen bir tür papazmış sanırım), neyse Mikolaj bu günlerde insanları sevindirmek için şeker, çikolata gibi hediyeler dağıtırmış. Bizim öğretmen ve okulda bunu organize edip bir noel baba/Mikolaj getirdi. Diğerlerinin facebooklarında gördüğüm kadarıyla hemen hemen hepsine gelen, coco-cola'nın reklam için zamanında uydurduğu ak saçlı, ak sakallı adamla aynı. Bize gelen Mikolaj ise, resimdeki arkadaş, orjinaline daha yakın duruyor, ve kiliseden geliyor direk. Ve aynı şekilde çocuklar için üzerlerinde isimleri yazan küçük paketler hazırlatmışlar, ve dağıttılar.








Hubert'in sanırım glutenle ilgili bir sorunu var, yani herşeyi yiyemiyor çok fazla. Ve onun için de ayrı paket hazırlandı.






Bu da noel programı öncesi tiyatro hazırlıkları. Sanırım İsa'nın doğuşuyla alakalıydı, ama tam emin değilim. Yarı şarkılı, yarı tiyatral birşeydi ve farklı yaş grupları bir aradaydı. Sonuç, mükemmele yakın :)


Ve o programdan bi kısım.
**Bi öğrencinin tek söylediği bir kısım vardı. Müzik öğretmeni alttan alttan yardım ederken şarkı arasında çocuğun ''Dorota sen sus, burası benim sıram'' deyip sonra profesyonelce şarkıya devam etmesi vardı ki tam bir komediydi :D Ama ben çekemedim orayı, sanırım Hubert'in peşinden koşuyodum.


_______________________________________________________________________________


Ve Müzedeyiz. 
Küçük sınıflarla birlikte bi çeşit eski dönem dekorasyonlarıyla alakalı bir müzeye gittik. Arka plandaki şık, süslenmiş kızak..   :o


 Kindergarten Ahalisi

Ve müze gezisinin sonunda, müzede öğrenci grupları için özel olan bir odaya geçtik. Bu odada gezi sonrası genel olarak sanırım küçük atölye tarzı çalışmalar yapılıyor. Biz de müzedeki nesnelerin resimlerini yaparak başlayıp, sonra da küçük heykeller yaptık.



____________________________________________________________________________

Ve bizim gençlerin diğer özel okulla yaptıkları futbol maçı sonrası. Onlara biraz motivasyon biraz da moral amaçlı hazırladığımız kendi dillerimizden 'Diploma' :) Türkçe ve Slovakça







_______________________________________________________________________________


Vee bizim Başyapıtımız, Şaheserimiz !! :)
Okuldaki ilk Gönüllü Gazetesi.

Zuzka'yla kendi çapımızda yaptığımız küçük toplantılar sonucu aldığımız kararla, geçen ay kendi gözümüzden ilk okul gazetesini yayınladık. "Co sie dzieje? // Ne Oluyor?" Hem de Lehçe ! :) Ve ilk baskı okulda büyük yankı uyandırdı. Herkes baskının çoğaltılmasını talep etti.

Bu gurur hepimizin :) Ya da sadece bizim :)

Bu gazetenin baskı hali olduğu için sayfalar karışık halde. Ama genel olarak giriş sayfası ve son sayfa, Zuzka'yla benim kendimize ait birer sayfa, okuldan haberler ve etkinlikler, komiklikler, bir yemek tarifi sayfası (Türk ve Slovak Yemekleri) ve bir de küçük sözlük kısmı bulunuyor.






______________________________________________________________________________


Ve son olarak yine Ewa :))  

Sanırım Ewa'nın maceralarından oluşan bi kitap serisi yada video serisi hazırlamam lazım. Ewa Tırmanışta, Ewa Müzede, Ewa blablaa diye :)) Son seferinde yine tırmanışa gittiğimizde mekanda bir köpek ve topu vardı. Ewa yine tırmanmak yerine onla meşguldü. Ama köpekle oynamaktan çok derdi toptan kurtulmak :)



Deneme -1-


Deneme -2-




Deneme -3-


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder